Müdürlüğünü aslen Malatya Arguvanlı olan Adnan Fatih kocamaz ile Teknokent üzerine bir söyleşi gerçekleştirdik. İlk bölümde Sayın Kocamz ‘ı ve Teknokenti tanıyacağımız yazımıza 2. ve 3. bölümlerde geliştirilen ürünlerden tekno köye kadar önemli açıklamalara şahit olacağız.

İlk olarak kendini tanıtarak söze başlayan Malatya Teknokent Müdürü Fatih Kocamz şunları söyledi;

“Bilgisayar mühendisliğinde Doçentim aynı zamanda 2013 beri de buradayım. Daha önce Trakya Üniversitesi ve Kırklareli Üniversitelerinde çalıştım. Döndükten sonra 2016 yılında Rektör hocamız Prof. Dr. Ahmet Kızılay seçildikten sanırım iki hafta sonra Teknopark görevli bize tevdi etti. Bu ağır yükü yükledi tabiri caizse. Biz de o günden beri bu yükü taşımaya çalışıyoruz.” dedi.

“TEKNOPARK’IN İYİ BİR İMAJI YOKTU”

Zor bir dönemden geçtiklerini anlatan Kocamaz “2016 yılında Malatya Teknoparkın tabii Genel Müdürü olduğumuz dönemlerde burası pekiyi bir imajı yoktu. Bina atıl durumda görülüyordu. İçinde firma yoktu denebilecek kadar az. On dört firma kalmıştı. İçinde personel yoktu, kapısı kapanmıştı, biraz sıkıntılı dönemlerdi. Hatta çok bocaladığımız dönemler yaşadık gerçekten de. Fakat 2016’dan bugün işte 2021’i bitirdik. 2022’ye geçtik. Bugün itibariyle çok şükür diyelim. Seksen dokuz firmaya ulaştık. Ve artık var olan kapasitemizin çok çok kat birçok kat üstünde firma sayımız oluştu. Personel sayımız 10’lu sayılardan 300’lü sayılara çıktı. Şu anda içerideki ve her geçen gün bugün de dâhil olmak üzere günde birkaç firma gerçekten de Teknopark ‘ta yer almak için peş peşe geliyorlar ki bunlardan birine siz de şahit oldunuz biraz önce zaten. Bu bizi çok mutlu ediyor, çok gururlandırıyor. Çünkü bu yapılan hizmet bu yapı burada yapılan faaliyetler ülkemize başta olmak üzere, Malatya'mıza, şehrimize ve bölgemize çok büyük katkı sunacak hizmetler.” şeklinde konuştu.

“ÜLKEMİZİN GELECEĞİ ADINA GERÇEKTEN UMUTLA BAKMAMIZA VESİLE OLUYOR”

Malatya Teknopark Genel Müdürü Fatih Kocamaz konuşmasının devamında Teknopark’a ilişkin şunları söyledi;

“Teknoparklar yüksek nitelikli ARGE yazılım ve tasarım geliştiren firmaların bulunduğu bir ortam aslında. Dolayısıyla buradaki firmaların sayısı ne kadar artarsa yüksek nitelikli katma değerli gelir getirecek yeni ürünleri, yeni hizmetleri sunma miktarımızla veya oranımız da o kadar artıyor ülke olarak biz demiri çıkarıyoruz, işliyoruz. Çok cüzi bir miktardan satıyoruz ama biliyorsunuz bir tane stendi binlerce dolardan satın alıyoruz. O da sonuçta iki gramlık bir demir parçası ya da belli bir alaşımlarla işte yapılmış bir malzeme. Dolayısıyla bir malzemenin ağırlığından çok niteliği ve vasfı çok önemli. Bazen oluyor ki çok küçük miktardaki bir şey çok büyük pahalı miktarları alabiliyoruz ve bu da bizim yurt dışına giden paralarımızla ölçülüyor. Yani insanlarımız çalışıyor, çabalıyor. Para biriktiriyor devletimiz. Ve bir sağlık sektöründe olsun, kimya sektöründe olsun bu paraları biz yurt dışına heba ediyoruz, gönderiyoruz. İşte bizim teknoparklarımızın da Türkiye'de bunu herhalde şu anda net rakamı söyleyemesem de 56 tane civarında teknopark sayısı var. Teknoparkta da gerçekten de nitelikli firmalar var. Bunların her birisinin geliştireceği yenilikçi ürünler, yeni hizmetler. İnşallah bizi ülkemizin geleceği adına gerçekten umutla bakmamıza vesile oluyor.” dedi.