ALTIN
 
DOLAR
 
STERLİN
EURO
 

Malatya Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Oğuzhan Ata Sadıkoğlu, mücbir sebep süresinin uzatılmasına yönelik talebiyle gündeme geldi. Sadıkoğlu, bölgede yaşanan olağanüstü durumlar nedeniyle ekonomik faaliyetlerin ciddi şekilde etkilendiğini belirterek, sürenin uzatılmasının ticaret erbabı ve işletmeler için hayati önem taşıdığını vurguladı. Bu tür zorlayıcı koşullar altında, iş dünyasının ayakta kalabilmesi ve toparlanma sürecine girebilmesi için ek süre tanınmasının gerekli olduğunu ifade etti.

 

Sadıkoğlu'nun bu talebi, sadece Malatya Ticaret ve Sanayi Odası'nın değil, bölgedeki birçok işletmenin ortak kaygısını yansıtıyor. Mücbir sebep süresi, doğal afetler, salgın hastalıklar veya benzeri olağanüstü durumlar nedeniyle işletmelerin mali yükümlülüklerini yerine getirememesi durumunda devreye giriyor. Bu süre zarfında işletmeler vergi, sigorta primleri ve benzeri yükümlülüklerden muaf tutuluyor veya erteleniyor. Ancak, mevcut sürenin yeterli olmadığını savunan Sadıkoğlu, sürenin uzatılmaması halinde birçok işletmenin iflas riskiyle karşı karşıya kalacağını belirtti.

 

Bu bağlamda, mücbir sebep süresinin uzatılması talebi, ekonomik istikrarın yeniden sağlanması ve bölgedeki işletmelerin sürdürülebilirliğinin korunması açısından büyük önem taşıyor. Sadıkoğlu'nun bu konudaki ısrarı, ticaret erbabının sesini duyurmak ve onların yanında olduğunu göstermek adına önemli bir adım olarak değerlendirilebilir. İş dünyasının temsilcilerinin bu tür taleplerle kamuoyuna ve yetkililere seslenmesi, bölgesel ekonomik kalkınma ve dayanıklılık açısından kritik rol oynuyor.

 

Fakat gel gelelim bir tek dert edinen kurum olarak, Malatya tarihine Sadıkoğlu geçiyor. Diğer vekiller ve bazı STK’lar uyumaya devamla ısrar ediyor.

 

İllerde neden vekil seçilir yada milletvekilinin anlamı nedir? Sorularını önce sorgulamayı unutup oy kullanan millete ve sonrada seçilen milletvekillerine bu tanımı ivedilikle sormak lazım...

 

Yahu arkadaşlar bir Antep gibi Maraş gibi olmayı ne zaman başaracağız? Adamlar memleketin işi söz konusu olunca birbiri ile hasımlık edenler bile bir araya gelip ortak hareket ediyorlar. Ve memleketin sorunlarını çözüyorlar. Bizimkilerse kendi içlerinde bile anlaşamayıp şuraya gittik buraya geldik sorunları dinleyip haberlerinin paylaşımlarını yapıyorlar. O sorunları Ankara'ya taşıyıp çözen yok. Sonuca giden bir iki vekil harici boşuna seçmişiz diğer vekilleri boşuna maaş verilip boşuna sağda solda gezmelerini sağlıyoruz.

 

Geçen gün İçişleri Bakanlığı’nda çalışan biriyle görüştüm dediği kelime şu;"Diğer illerin ileri gelenleri geldiğinde sorunları ısrarla çözmeye çalışıyorlar halletmeden Ankara'dan gitmiyorlar. Lakin sizinkiler ne yazık ki kim daha güzel resim çektirebilirimin derdine düşüp tüm sorunları geride bırakıp halletmeden memlekete geri dönüyorlseb"ifadelerini kullandı.

 

Mücbir sebebin uzatılması veya kaldırılması bir tek Oğuzhan Başkanın sorunu değil, tüm vekillerin ve STK’ların sorunu ve bu sorunu es geçip çözmeyle uğraşmayansa büyük vebale giriyor.

 

Son olarak bir şeyler daha söylemek gerekirse, Üstad rahmetli Abdürrahim Karakoç'un şu sözleri ile köşemi bitirmek istiyorum..

Kimi vurgun vurdu döndü köşeyi, Kimi yalamakla doydu şişeyi Kiminin ateşi, külü, maşayı Ekmeğe dürdüğü çağda yaşadık. 

Kılavuzluk yaptı körü beylerin Seçimde sağılan sürü, beylerin Morgtaki ölüden diri beylerin Hâl-hatır sorduğu çağda yaşadık.

"Müstehaktır" diyerek insaftan vazgeçilmez Zorda kalınsa bile hayduttan dost seçilmez Bulutlardan yağacak rahmet gecikse dahi Vebal akan çeşmeden tek damla su içilmez.

 

Vesselam...

Yorumlar
Adınız
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.