AFAD ve diğer ilgili kurumların yangınlara hızla müdahale ettiğini söylemesi, ilk başta olumlu bir gelişme gibi görünse de yangınların sayısının her geçen yıl artması, bu müdahalelerin yeterliliğini sorgulatıyor.
İzmir, Manisa, Bolu ve Aydın gibi illerde tahliye edilen vatandaşların sayısı, yangınların ciddiyetini ortaya koyuyor. Fakat bu tahliyeler, yangınların neden olduğu ekonomik ve ekolojik tahribatı engellemekte yetersiz kalıyor.
ARTAN YANGINLARIN SIKLIĞININ SEBEBİ NEDİR?
Türkiye’de orman ve zirai alan yangınlarının artan sıklığı, küresel ısınma ve insan faktörünün etkilerini daha da belirgin hale getiriyor. Her yaz mevsiminde aynı senaryonun tekrarlanması, yangınlara karşı uzun vadeli stratejik planların eksikliğini gösteriyor. Küresel ısınmanın etkisiyle kuraklık ve yüksek sıcaklıklar daha da artarken, yangınların önlenmesi ve kontrol altına alınması daha da zorlaşıyor.
ALINAN ÖNLEMLER KISA VADELİ ÇÖZÜMLER Mİ?
AFAD'ın yangınlar sonrası hızla zarar tespit çalışmalarına başlaması ve vatandaşları tahliye etmesi, kısa vadeli çözümler olarak öne çıkıyor. Ancak yangınların tekrarlayan bir sorun haline gelmesi, bu çözümlerin sürdürülebilir olmadığını gösteriyor. Uzmanlar, yangınların önlenmesi için uzun vadeli orman yönetim planlarının uygulanması gerektiğini belirtiyor. Orman yangınlarının oluşmasını engelleyecek yapısal reformlar ve iklim değişikliğiyle mücadele için acil adımlar atılması gerektiği aşikar.
AFAD’ın yaptığı uyarılar ve müdahaleler, yaşanan trajedinin boyutlarını hafifletmeye çalışsa da Türkiye’nin "yeşil vatan" olarak adlandırdığı ormanlarını korumak için daha fazlasını yapması gerekiyor. Orman yangınlarına karşı alınacak önlemler, sadece müdahale aşamasında değil, yangınların önlenmesinde de etkin olmalıdır. Aksi takdirde, her yıl yinelenen bu felaketlerin Türkiye’nin doğal zenginliklerini ve ekosistemini tehdit etmeye devam edeceği kaçınılmazdır.
ORMAN YANGINLARINA KARŞI ALINMASI GEREKEN ÖNLEMLER
Yangınlar konusunda uzmanlar ise şu görüşte, “Orman yangınlarıyla daha etkili mücadele için önleyici tedbirler çok önemli. Orman yönetim planlarının güncellenmesi, erken uyarı sistemlerinin yaygınlaştırılması ve halkın bilinçlendirilmesi gerekiyor. Ayrıca, su kaynaklarının korunması ve iklim değişikliğiyle mücadeleye yönelik adımlar yangın riskini azaltmada kritik rol oynayacaktır.” Uzmanlar, yangın önleme stratejilerinin geliştirilmesinin, Türkiye’nin doğal zenginliklerini koruma açısından hayati olduğunu ifade ediyor.
Bu nedenle, Türkiye'nin orman yangınlarına karşı daha uzun vadeli, sürdürülebilir ve etkili stratejiler geliştirmesi gerektiği açıktır. Yangınlarla mücadelede sadece müdahale değil, önleme stratejileri de en az müdahale kadar önemlidir. Bu süreçte halkın bilinçlendirilmesi, orman yönetiminin güçlendirilmesi ve küresel ısınmayla mücadelede kararlı adımlar atılması hayati önem taşımaktadır.