HEM SORUMSUZ, HEM KÜSTAH!.. Birçok yabancı ve yerli uzmanın, koronavirüs salgınına karşı korunmada, aşıdan daha etkili olduğunu söylediği ve hastalığa karşı verilecek mücadelede üç temel kuraldan biri olan ‘maske takma’ konusundaki vatandaş duyarsızlığı, hastalığın yayılmasında büyük rol oynadığı halde, maske takmamayı ‘kahramanlık’ ve ‘marifet’ olarak algılayanların sayısının da azımsanmayacak düzeyde olduğu gözlemleniyor.
Öyle ki, alış veriş merkezlerinde, iş yerlerinde, kentin kalabalık mekânlarında maske takılması zorunlu iken, maske takmamak konusunda ısrarcı olmak bir yana, maske takılması uyarısında bulunan kişilerin tehdit edildiği, ‘polise haber verileceği’ uyarısında bulunulması karşısında, polise hakaret edildiği, hatta polisin kendisine maske taktıracak güce sahip olamayacağını bağıran kişileri görmek artık şaşırtıcı gelmiyor.
Yaşanan bu vahim duruma örnek olacak olaylardan biri malatyahaber.com okuyucularından birinin başına geliyor geçtiğimiz günlerde…
Okuyucumuzun aktardığına göre olay şöyle gelişir:
Küçük ölçekli bir işyerinde alışveriş yapmak isteyen ve bunun için maskesini takarak, sosyal mesafeye dikkat ederek hareket eden malatyahaber.com okuyucusu, alış veriş öncesinde işyeri içerisindeki maskesiz kişileri uyarır sorumlu ve bilinçli bir vatandaş duyarlılığı ile.
Ancak, maskesiz genç bir adam, maskesiz olmayı ve maske takmamayı ‘marifetmiş’ gibi göstermeye kalkışır, uyarıda bulunan vatandaşa, “İstersen 155’i ara polis çağır. Polis gelsin de bana maske taktırsın. Polis bile bana maske taktıramaz, sen ne diyorsun?” diye çıkışır.
Olaya tanık olanlardan biri, polisin genel olarak ‘malum şahıs’ diye tanımladığı kriminal tiplerden biri olduğunu ima ettiği şahsın üzerine gitmemesi konusunda okurumuzu uyarır ve okurumuz fazla üstelemeden bölgeden ayrılır.
KORONAVİRÜS FİRARİLERİ..
Koronavirüs duyarsızlığı sadece maske takmamakla sınırlı değil.
Bir de test sonuçları pozitif çıktığı halde, kalabalıklara karışarak canlı bomba misali gezen ve çok sayıda insana virüsü bulaştıranlar var…
Koronavirüs testleri pozitif çıkan ya da pozitif sonuçlularla teması olduğu için evlerinde karantina uygulamaları gereken, ancak buna uymayıp toplum için büyük tehlike oluşturanlara sıkça rastlanıyor.
Geçtiğimiz Pazartesi günü polise yapılan bir ihbarda, koronavirüs hastası olan M.D. adlı şahsın, karantina kurallarına uymayıp dışarıda gezindiği bildirildi. Belirtilen adrese giden polis ekibi, şahsı evde bulamadı ve eşinden ‘Çarşıya gitti. Nerede olduğunu bilmiyorum’ yanıtı aldı. Polis ekipleri, şahsı bulunabileceği yerlerde aradı, ancak bulamadı ve işlem başlattı.
SGK İl Müdürlüğü önünde Pazartesi öğleden sonra meydana gelen trafik kazası da, bir başka karantina firarını ortaya çıkardı. Kazaya karışan araçlardan birinin sürücüsünün polis merkezinde yapılan GBT sorgusunda, koronavirüs nedeniyle evinde karantinada olması gerekirken dışarı çıkmış olduğu belirlendi ve bu şahıs hakkında da işlem yapıldığı bildirildi.
KARANTİNAYA UYMAYANA PARA CEZASI VE HAPİS İSTEMİ..
Bu arada, karantinaya uymayanlara bazı illerde adli işlem de yapıldığı bildiriliyor.
Karantinada olması gereken ancak dışarıda gezenlere 3 bin 150 TL idari para cezası uygulanırken, Bursa’nın İnegöl ilçesinde karantinaya uymayıp işyerine giden bir şahısa 3 bin 150 TL para cezası verildi, ayrıca hakkında 1 yıla kadar hapis istemiyle dava açıldı. İnegöl Cumhuriyet Başsavcısı Zekeriya Alper İnanyaptığı açıklamada, karantina kuralını ihlal eden T.A. adlı sanık hakkında 1 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açıldığını da bildirdi.
Malatya’da ise, koronavirüs önlemlerine uymadıkları gerekçesiyle haklarında idari para cezası işlemi yapılanlardan kaçıyla ilgili adli işlem yapıldığı konusunda herhangi bir bilgi verilmedi.
CUMHURBAŞKANININ CEZALAR KARARLILIKLA UYGULANACAK UYARISI..
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Kabine Toplantısı’nın ardından yaptığı açıklamada, koronavirüs önlemlerine uymayan, karantinada olmaları gerekirken sokağa çıkanlarla ilgili uyarılarda bulunarak, bunlara yazılan cezaların uygulanacaklarını bildirdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türkiye salgınla mücadelesini elindeki tüm imkanlarla ve kararlılıkla sürdürüyor. Son dönemde vaka ve hasta sayılarında yaşanan artış, hepimizi üzüyor. Bu virüsün henüz tedavisi bulunamadığı için salgına karşı elimizdeki en etkili tedbir TAMAM diye ifade ettiğimiz temizlik, maske ve mesafe üçlüsüdür. Salgına maruz kalan vatandaşlarımızın sağlık görevlilerimizin kendilerine tarif ettiği şekilde davranmaları hayati öneme sahiptir. Virüsü taşıdığını bildiği halde evinde izole halde kalmak yerine sokağa çıkan, işine giden, diğer insanlarla bir araya gelen herkes hem yasal olarak suç işlemekten hem de büyük bir vebal altına girmektedir. Bu tedbirleri vatandaşımızın günlük hayatını zora sokmak için alıyor değiliz, tam tersine bu tedbirlerin amacı, en başta virüs taşıyan vatandaşımız olmak üzere tüm insanlarımızın sağlığını korumaktır. Tedbirlere uymadığı için virüsü bilinen veya bilinmeyen kronik rahatsızlığı bulunan yakınına veya herhangi birine bulaştırıp ölümüne sebep olacak kişinin vicdan yükünü düşünmek bile istemiyorum. Elbette bu salgın ilanihaye devam edecek değildir. Tarihteki büyük salgınların ortalama 2 yıl sürdüğünü biliyoruz. 1 yıla yaklaşan korona virüs salgını da Asya’dan Amerika’ya, Afrika’dan Avrupa’ya kadar dünyanın tamamını etkisi altına almıştır. Türkiye salgının en başından itibaren hem tedbirler hem hastalara verilen hizmetler bakımından küresel çapta örnek gösterilen ülkeler arasında yer almıştır bunun gerisinde geçtiğimiz 18 yılda hastane binasından yatak sayısına, teşhis ve tedavi cihazlarından insan gücüne kadar sağlık sisteminin her alanında gerçekleştirdiğimiz büyük dönüşüm vardır” diye konuştu.
“Aşı çalışmalarında dünyadaki gelişmeleri yakından takip etmenin yanında kendi aşımızı üretme yolunda hızla ilerliyoruz” açıklamasında bulunan Erdoğan, halen süren 8 aşı geliştirme çalışmasından 2’sinde hayvan deneylerinin başarıyla tamamlandığını kaydetti. Erdoğan, “Özel sektöre ait bir firmanın altyapısı aşının üretimine uygun hale getiriliyor. İnşallah önümüzdeki yılın ilk aylarında bu aşıları milletimizin hizmetine sunmayı planlıyoruz. Salgın ile ilgili her konu gibi bu süreci de yakından takip ediyoruz. Unutulmamalıdır ki, bu krizin üstesinden ancak hem devletin üzerine düşeni yapması halinde gelebiliriz. Hamdolsun devletimiz her bakımdan güçlüdür, vatandaşlarımız bireysel sorumluluklarını yerine getirdikleri müddetçe Allah’ın izniyle bu işin üstesinden rahatlıkla kalkarız. Başta sağlık çalışanlarımız olmak üzere, fedakarca görev yapan insanlarımızın hakkını ancak sorumlu davranarak ödeyebiliriz” şeklinde konuştu.
Salgın döneminde uyulması gereken kuralların altını çizen Erdoğan, “Maske ve mekan denetimlerinde uygulanan cezaların, bazı kamu kurumlarında yapacak işlemler öncesi ödenmiş olması mecburi hale getirilecektir. İl Hıfzıssıhha Kurulları gerektiğinde özel tedbirler alıp bunları kararlılıkla uygulayabilecektir. Kafe ve restoranların denetimi sıklaştırılacaktır. İzolasyonda olan kişilerin kurallara uyup uymadıkları daha yakından takip edilecektir. Çeşitli ülkeler tarafından geliştirilen ve son aşamaya gelen aşıların Türkiye’deki çalışmaları yakından takip edilmektedir. İl bazında 65 yaş üstü vatandaşlarımızın ulaşım saatlerinde sınırlama yapılabilecektir. Yerli aşıda da insan üzerinde deneme çalışmaları önümüzdeki aylarda başlayacaktır” ifadelerini kullandı.